Işıltılı, yer yer işlemeli bir beyazlığın içinde oturuyor. Kınadan kararmış ellerini yorgun bir gevşeklikle kucağında unutmuş. Duvağın altında incecik incecik örülüp bağlanmış saçları, Mehmet Ali uğraşıp çözsün diye. Pencerenin önündeki sedirde oturuyor. Ağaçtan oyularak uyumsuzca…
Posts Published by Edebiyat Sahnesi
Tenha Bir Dünya – Hatice Bilen Buğra
Caddenin iki yönlü kalabalığı arasında, yavaş yavaş yürüyordu genç kadın. Bu, isteksiz ve amaçsız gezintinin nereye varacağını hiç düşünmeden, adımlarının yönlendirişine bırakıvermişti kendisini. Ansızın yolunu kesen bir kediden ürküp de başını kaldırdığı zaman, Kadıköy Kız…
On İkiye Bir Var – Haldun Taner
Nasıl başladı, ne vakit başladı, bilemiyorum. Ama ilk belirtiler, dokuz yaşımda iken patlak verdi. Misafirlerle bahçede oturuyorduk. Yaşlı bir zat saati sordu. Aksi gibi, kimsede saat yoktu. Eniştem içeri, saate bakmaya koştu. Ben o aralık:…
İbrahim Oğlu İbrahim Öyküsü – Fatma Edgü
Baba-oğul İbrahim’lerin öyküsünü Halit’ten dinledim. Karın seyrek, sulu sepken yağdığı, güneşli günlerin arttığı, ayıların kış uykusundan uyanıp inlerinden çıktığı Nisan sonu-Mayıs başı arası günlerden birinde, beni avcılığa ısındırmaya çalışan Halit’le çıktığımız bir av sabahında, erimeye…
Karanfilli Kavga – Fatma Karabıyık Barbarosmanoğlu
Benden bana hep hasretler kaldı… Mevsimlerin de kendine has bir dili var. Uzun yaz ikindilerinin dili en şair olanı. Susturulamaz mısralar gönderiyor içeriye. Oysa oda dağınık. Tek bir mısra için bile ne odada ne de…
Ormanda Büyüyen Adam Azgını – Kazak Abdal
Ormanda büyüyen adam azgını Çarşıda pazarda insan beğenmez Medrese kaçkını softa bozgunu Selam vermeğe dervişan beğenmez Alemi tan eder yanına varsan Seni yanıltır bir mesele sorsan Bir cim bile çıkmaz karnını yarsan Camiye gelir de…
Hızlı Gençliğim – Kara Mehmet
Gene eski günler aklıma düştü Nerde kaldı benim hızlı gençliğim Bir şey anlamadım ne çabuk geçti Nerde kaldı benim hızlı gençliğim Adın ney deseler bilmez şaşardım Koşu yapsak en arkada koşardım Ata binsem ilk adımda…
Bitti Bitecek – Rasim Köroğlu
“Evde çıktı iki meydan savaşı, Biri bitti, biri bitti bitecek. Gelinle kaynana tuttu güreşi, Biri yattı, biri yattı yatacak. Ben de duyamadım sözün başını, Gıcırdattı anam sıktı dişini, Yerden kalkmayan o eğri kaşını, Biri çattı,…
Belli Değil – Ruhsati
Bir vakte erdi ki bizim günümüz, Yiğit belli değil, mert belli değil Herkes yarasına derman arıyor, Devâ belli değil, dert belli değil. Fark eyledik ahir vaktin yettiğin, Merhamet çekilip göğe gittiğin, Gücü yeten soyar gücü…
Acemi Bülbül
Acemi bülbülüm bugün bağlarda, Nağmemi dinleyen gül bulamadım. Ağaç ağaç gezdim koca dağlarda, Beni konuk eden dal bulamadım Nasrettin Hocadır bizim pirimiz; Nice ustalara denktir birimiz. Bu âlem içinde var mı yerimiz? Seksen bir dışında…
Karanfilsiz – Adalet Ağaoğlu
“İşim mi?.. Eh işte…” Caddede, kalabalık arasında kulağıma çarpan söz, bu. Bu kadarcık İşim mi? Eh işte… Öyle, sapı kırık, taç yaprakları dökük bir ses. Dönüp bakmadım. Kim olduğunu görmedim. Küçük bir işmiş. Önemsiz bir…
Bir Yol – Ahmet Hamdi Tanpınar
Birdenbire ayağa kalktı ve eliyle trenin penceresinden işaret ederek: -İşte, dedi, şu gördüğünüz küçük yol, şu iki ağaç arasında tepenin eteğini kıvrılan patika… Fevkalade hiçbir tarafı yok değil mi? Hemen her yerde bol bol rast…
Bahar – Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Pencereleri açın! Hava girsin! Akan rüzgâr, bu odanın kokusunu, hayalatını, hatıratını, sürsün götürsün! Güneş girsin! Yağan ışık, köşelerin gölgelerini bozsun silsin! Pencereler açıldı. Hava bürüdü. Güneş yürüdü. Hayalat, hatırat, siyah düşünceler sürüldü, silindi. Ve ben…
Göç Zamanı – Bahaeddin Özkişi
Siz hiç sabaha karşı bir ses duydunuz mu? Yollarda ilk ayak seslerinden çok daha önce, bir ses? Bir ney ahenginde erimiş bir çağrı, sizi içinizden kavrayıp bir yere, uzak, renkli, bilinmez ve esrarlı bir yere…
Gel İçimde Ağla – Durali Yılmaz
Yaşlı gözlerini göstererek, o sevimli, küçük başını göğsüme yaslama. “Neden gözlerin yaşardı?” diyorum; kesik kesik nefeslerle susuyorsun, başını kaldırıp bakmıyorsun yüzüme. Biliyorum duygularını anlatamıyorsun. Çünkü hiçbir sözlükte senin duygularını anlatabilecek bir kelime yok. Sen başkalarının…
Ferhunde Kalfa – Halit Ziya Uşaklıgil
-Hikâye- (Sadeleştirilmiştir.) Ferhunde küçük hanımla beraber büyümüştü. Beraber büyümüş olmak ayrıcalığı Ferhunde’ye bütün ev halkı içinde bir özel yer, bir o kadar da kural dışılık vermişti. Kaç kereler efendinin ağzından işitmişti ki Ferhunde evin bir…
Mona Roza
Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar…
Salkım Söğüt
Akıyordu su gösterip aynasında söğüt ağaçlarını. Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını! Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere! Birden bire kuş gibi vurulmuş gibi kanadından yaralı bir atlı yuvarlandı atından! Bağırmadı, gidenleri…
İstanbul’u Dinliyorum
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı Kuşlar geçiyor, derken Yükseklerden, sürü sürü,…
Ben Sana Mecburum
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor…
Zindandan Mehmed’e Mektup
Zindan iki hece, Mehmed’im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta… Halimi düşünüp yanma Mehmed’im! Kavuşmak mı? .. Belki… Daha ölmedim! Avlu… Bir uzun yol… Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı…
Kaldırımlar 1
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında, Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık. Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn-cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık….
Akıl Yükü
“Akıl yükü” sözüyle zihnimde iki anlam beliriyor: Birincisi aklın kendisinin yük olması, ki bunun (odun yükü gibi) bir taşıyanı olur; ikincisinde ise belli bir yük var (eşek yükü gibi) ve taşıyıcı da akıldır. Birinci anlamda…
Canım İstanbul
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim; O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden…
Kırsalda Yaşamak
Ben bir köyde doğdum ve çocukluğumu köyde (kırsalda) yaşadım. Kırsalın sakinliğine, doğanın doğal seslerine/ sessizliğine alışmış olduğum için gürültülü ortamlar, müzikli de olsa, beni hep rahatsız etmiştir. Kırsalı anlatan edebî ürünler öncelikli olmuştur benim için:…
Eskilerin Eskimez Sözleri
Eskilerin (ataların) kimi sözleri atasözü adıyla kalıplaşmış, sözlerimize güç ve güzellik katmaya devam etmektedir. Yine eskilerin atasözleri kitaplarına girememiş atasözü tadında sözleri de var. Bunlardan birkaçını bu yazımda buluşturmak istedim. Şüyuu vukuundan beterdir: Kötü bir…
Taşı Gediğine Koymak
Bu yazımda nükteden söz etmek istiyorum. Bunun için de bu güzel deyimin yazıya başlık olmasını istedim. “Nükte”nin Türkçe Sözlük’teki karşılığı “İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, espri”dir. İnce, güzel nükteler yapan kimseye de, nükteci (nüktedan)…
Dostluk
Friedrich Von Schiller (Fredrik Fon Şiller)’in 10. Sınıf Dil ve Anlatım kitabında yer almış olan Kefil adlı hikâyesini derste okuduk. Dostluk temasını işleyen bu hikâyede birbirleri için hiç tereddüt etmeden canlarını verebilecek iki kişi var….
Güzel Söz
Bu yazının başlığı bir sıfat tamlamasıdır. Bu tamlamadaki “güzel“, “söz” ismini niteleyen bir sıfattır. Böyle yapısal bir değerlendirmeyle yazıya başlamaktaki amacım şudur: “Güzel söz” bazen “güzel söyle-(mek)” ile karıştırılıyor. Halbuki “Güzel söyledi.” cümlesindeki “güzel” sözü…
Paylaşmak
Paylaşmak, pay isminden türemiş bir fiilin ismidir. Sözlük anlamı; “aralarında bölüşmek, pay etmek”tir. Dünya yaratılalı beri insanlar, kendilerine sunulan imkânları paylaşır dururlar. Tanışmak, anlaşmak, paylaşmak… Güzel bir paylaşımın arkasından anlayış, güven ve huzur gelir. Yani…
Düştük Yollara Yollara
Dünyayı teşrif ettik; hayatın yollarında hayat yolcusu olduk. Şair (Enis B. Koryürek)’ in dediği gibi hayat yolu bitimli: “Döner kıvrılır fakat Daire olmaz bu hat. Ne kadar sürse hayat, O yolun yolcusuyuz.” Ömrümüzün yollarında“gece gündüz…